Avrupa’da tuz terapisi, 19. yüzyılda popülerlik kazanmaya başlamıştır. Polonya’daki tuz sanayicileri, yerin 300 metre altında çalışmalarına rağmen tuz yataklarında çalışan madencilerin hiç birinde zatürre ve astım gibi akciğer hastalıklarının görülmediğini fark etmiştir. Bu gözlemin sonucunda, bu gün dünyanın her yerinde tuz terapisi uygulaması için pek çok spa kurulmuştur. Otelimizde de, Avrupa standartlarında bir tuz odası bulunmaktadır. Ziyaretçilerimiz, pek çok rahatsızlıkları için bu odamızda terapi almakta ve gayet başarılı sonuçlar gözlemlenmektedir.
Tuz Odası – 4 Hedefe Etki
Tuz Odası 4 hedefe etki eder
- Akciğerlerin ve solunum yollarının temizlenmesi
- Cildin yenilenmesi
- Antioksidan ve anti-aging
- Kardiyovaskülar sisteme destek
Tuz Mağaraları ve Özel İklim
Tuz odalarında steril ve hava geçirmez bir ortam oluşur. Birkaç tonluk kaya tuzu, yer altındaki tuz mağaraları ile aynı özel mikro iklim koşullarını oluşturur. Sağlıklı insanlarda stres atıcı özellikleri taşıması yanında, cildin yenilenmesi, antioksidan ve anti-aging gibi etkileri bulunmaktadır. Hiçbir yan etkis bulunmadığı gibi yetişkin veya çocuklar için aşağıda belirtilen hastalıklarda rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır.
Sık görülen viral enfeksiyonlarda, öksürük ve soğuk algınlığında, Astım hastalarında, Kronik KBB (kulak-burun-boğaz) hastalıklarında, Bronşit hastalığında, Sık görülen kulak enfeksiyonlarında,Alerji kaynaklı cilt sorunlarında,Alerjik soğuk algınlığında, Egzama ve deri iltihabı hastalıklarında, Sedef hastalığında, Uykusuzluk ve sinirsel rahatsızlıklar, Eklem ağrıları ve artritte.
*Kaynak : Jouni Hedman MD, Timo Hugg ve Tari Haahtela, Helsinki Üniversite Hastanesi, Finlandiya
İyonlaştırılmış, temiz, saf hava yaratan, huzur ve sakinlik sağlayan Kristal Tuz Lambası her odamızda mevcuttur.
İşte Tuz Odası Mucizesinin Sırrı
14000’i aşkın kullanımı olan tuz doğanın en mükemmel armağanlarından biridir. Kaya tuzu yaklaşık 256 milyon yıl önce ortaya çıkmış ve lambalarımız dünyanın en büyük ve en eski tuz madenlerinden yapılmıştır. Kaya tuzu doğal iyonlaştırıcıdır, bu yüzden lambaları eksi iyonlar (hava vitaminleri) üreterek etkili bir şekilde havanın kalitesini arttırmasıyla bilinirler. Ayrıca bu lambaların kullanımı günümüz ürün ve cihazlarının elektrik yüklü sisinden oluşan artı iyonların zararlı etkilerini de azaltır.
Tıbbi bir cihaz olmamasına rağmen kristal tuz lambaları yorgunluğu, stresi, astım nöbetlerini, alerjileri, baş ağrılarını, cilt rahatsızlıklarını, havadaki nemi ve kokuyu hafifletmekle bilinirler ve rahat uyku ortamı yaratırlar. Bu lambaların birçok çeşidi tansiyonu, ruhsal ve psikolojik sorunları olan hastalara yardımcı olurlar.
Astım Hastalarında Tuz Odası Tedavisinin Bronşiyal Hiper Duyarlılık Üzerine Etkisi: Rastgele Kontrollü Deneme
Jouni Hedman MD Ph.D*, Timo Hugg M.Sc.** ve Tari Haahtela MD***, Ph. D.
*Güney Karelia Merkez Hastanesi, Lappeenranta, Finlandiya,
**Güney Karelia Alerji ve Çevre Enstitüsü Joutseno, Finlandiya
*** Alerjioloji, Helsinki Üniversitesi Hastanesi Helsinki Finlandiya
Tuz Odası Tedavi Amacı
Tamamlayıcı ve alternatif tıp astımda geniş oranda kullanılmaktadır. Ancak bu tedavilerin etkinliği ile ilgili veriler eksiklik göstermektedir. Bu çalışma bronşiyal hiper duyarlılığı (BHR) olan astım hastalarında düşükten ortaya inhale edilen ilave bir terapi olarak tuz odası tedavisinin etkisini değerlendirmektedir.
Tuz Odası Tedavi Metodu
Bir paralele grup, çift kör, rasgele plasebo kontrollü deneme yapılmıştır. 2 haftalık bir taban çizgisi periyodunun ardından hastalar rastgele 2 haftalık tuz odası tedavisi veya plasebo için seçilmiştir. The Baths of Lappeenranta’da tuz odasında günde bir kere haftada 5 kere 40 dakika süren tedavi uygulanmıştır.
Çalışma boyunca hastalar orijinal astım medikasyonunu sürdürmüştür ve tuz odası tedavisi ek bir terapi olarak uygulanmıştır. Astımın şiddetlenmesinden dolayı steroid dozunu artırmak için bir bir ihtiyaç olduğunda, hasta çalışmadan çıkarılmıştır. Çalışma polen mevsiminin dışında yapılmıştır.
Ana sonuç parametresi BHR idi. Hastalara üç kere histamin inhalasyonu testi yapılmıştır: taban çizgisinde, iki haftanın sonunda ve tedaviden iki ay sonra. Çalışma boyunca deneklerin akışı şekil 1’de gösterilmiştir. Çalışma deneklerinin taban çizgi özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
Tedaviler tuz odasında yapılmıştır, 12.5 m3 ve 27.5 m3 büyüklüğünde. Çatı, duvarlar ve kısmen taban 20-50 mm kalınlığında tuzla kaplanmıştır (kaya tuzu, NaCl %98.5). hem aktif hem de plasebo tedavileri aynı tuz odasında yapılmıştır. Aktif tedavi sırasında tuz jeneratörüne dört dakikalık aralıklarla üç gram tuz verilmiştir (polar ve İris tuz jeneratörü, Polarhealth Oy, Finland, Indium TOP LLC Estonya), birincisi toz halinde sonra besleme kanalı yoluyla odaya püskürtme. Plasebo tedavisi sırasında tuz, tuz jeneratörüne verilmemiştir. Ancak jeneratör açıktır ve hastalar bunun sesini duyabilir.
Aktif tedavi sırasında, tuz odası içindeki havanın ortalama tuz konsantrasyonu 7,1’den 7,6 mg/m3’e kadar değişiklik göstermiştir (ranj 0-31,5 mg/m3, n=7). Plasebo tedavisi sırasında ortalama tuz konsantrasyonu 0,3 mg/m3tü. Her bir tedavi periyodundan sonra 20 dakikalık artırılmış ventilasyon sırasında tuz konsantrasyonları sıfır düzeyine ayarlanmıştı (0-1 mg/m3, n=7). Koşulların ölçümü Finlandiya Meslek Sağlığı Enstitüsünün lokal bir birimi olan Lappeeeranta Bölgesel Meslek Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılmıştır.
Tuz Odası Tedavisi Sonuçları
İki haftalık tedaviden sonra medyan PD15FEv1 aktif grupta anlamlı şekilde artmıştır ama taban çizgisine kıyasla plasebo grubunda değil. Aktif grupta medyan (ranj) PD15FEV1 tedaviden önce ve sonra 0,445 mg (0.020-1.579 ve 0.595 mg (0.022->1.6) (p=0.047) ve plasebo grubunda 0.720 mg (0.016-1.42) ve 0.630 mg (0.085-1.25) (p>0.05). aktif ve plasebo grupları arasındaki tedavi sırasındaki değişiklikteki fark anlamlıydı (p=0.02).
Aktif gruptaki 9 hastada (%56) ve plasebo grubundaki 2 hastada (%17) BHR en azından bir çift doz düşmüştür (Ficher Kesin testi, p=0.040). aktif grupta altı hastada (%38) ve plasebo grubunda hiçbir hasta histamine duyarsız hale gelmiştir (Fischer kesin p=0.017). aktif ve plasebo gruplarında bireysel BHRdeki değişiklikler Şekil 2’de verilmiştir. BHR ve astım kontrolü üzerindeki etkinin süresi numune büyüklüğü iki aylık takipte çok fazla küçüldüğünden güvenilir bir şekilde tahmin edilemez.
Tuz odası tedavisinden önce ve sonra spirometrik endeksler, PEF değerleri, kurtarma bronkodilatör kullanımı ve noktürnal (gece) uyanmaları Tablo 2’de verilmiştir. Noktürnal uyanmalarda önemli bir azalma (p=0.012) ve bronkodilatör kullanımında bir azalma eğilimi (p=0.062) aktif tedavi grubunun grup içi analizinde bulunmuştur. Aktif ve plasebo gruplarında başka bir anlamlı değişiklik bulunmamıştır.
Sonuçlar
Bu, BHR üzerinde tuz odası tedavisinin etkisini inceleyen ilk kontrollü çalışmadır. İki hafta tuz odası tedavisi ilave bir terapi olarak BHR’yi azaltmıştır. Ayrıca noktürnal uyanmaların azalmasıyla ölçülen astım kontrolü üzerinde pozitif bir etkiye sahipti.
Hastaların tuz odası tedavisinden sağladıkları sübjektif faydanın BHR’nin azalmasıyla ilişkili olduğuna inanmaktayız. Ancak tuz odasının olası tedavi etkisi net değildir. Hiçbir yan etki gözlemlenmemiştir ama tuz odası tedavisi ne basittir ne de maliyetsizdir. Tedavilerin optimal süresi veya intervali bilinmemektedir. Sağlık ekonomik yönleri de değerlendirilmelidir. Gelecekteki çalışmalarda, maliyet faydası varolan ilaç tedavisinin iyileştirilmesi dahil diğer tedavi modalitelerini ile karşılaştırılmalıdır.
Kazdağları’nın eteklerinde “oksijen ile tuz odası” konseptini oluşturduk. Avrupa Tuz Odası standartlarında 25m²’lik rafine edilmemiş A kristal tuzlarla kaplanan tuz terapi odası hazırlanmıştır. Yurt dışında ve ülkemizde astım, bronşit, KOAH, egzama, sedef, kronik kulak burun boğaz hastalıkları, uykusuzluk ve stres gibi sorunların tedavisine yardımcı olmaktadır
Etiketler: Tuz Terapisi, Kaya Tuzu, Tuz Mağaraları