Kazdağları, Ege Denizi`ne hakim olan tepeleri sayesinde muhteşem bir manzaraya sahiptir. Ayrıca, Edremit Körfezi ve Çanakkale de Kazdağları bölgesi içerisinde yer aldığı için deniz açısından da avantaja sahiptir.
Tatil denince aklımıza: deniz, kum, güneş eşliğinde, beş yıldızlı bir otelde bilekliğimizi takıp resepsiyon görevlisinin “iyi tatiller” startı verdikten sonra havuza girmek, denizde güneşlenmek geliyordur. Yiyecek bölümlerinde tabaklarımızı doldurmak daha sonra sadece tabağın dörtte birini yedikten sonra kalanı çöpe atarak devam eden diğer günlerin tekrarlandığı bir tatil yapmak da akla gelir. Ama bu yazımızda doğayla baş başa, alternatif bir tatil nasıl olur konusunu işleyeceğiz. Alternatif tatil ise, Kazdağları otelleri arasında farklı bir yere sahip olan ida Natura Otel ile bir farklıdır. Bunu size aktarmaya çalışacağız.
Kaz Dağı (Kazdağları, Kaz Dağları ya da İda Dağı) Türkiye’nin en önemli oksijen kaynağı. Öyle ki, çevreci kişilerin ve kuruluşların eylemleriyle sık sık medyada kendisine yer buluyor. Bu insanlar neden Kazdağları’nı korumaya çalışıyorlar ki? İşleri güçleri yok herhalde, oralarda boş boş vakit geçiriyorlardır diyebilirsiniz. Aslında, hiç de öyle olmadığını konuya göz attığınızda görebilirsiniz çünkü Kazdağları hem dünya hem de biricik ülkemiz için çok önemli bir yere sahip, Türkiye’nin oksijen bakımından en zengin ormanıdır kendisi. Haliyle, tüm coğrafi terimler ele alındığında da en zengin oksijen kaynağı, doğal güzelliği. Yani Kazdağları insanlık için önemli, hem de çok ama çok önemli. Senin için, benim için, bizim için, çocuklarımız hatta torunlarımız için de çok önemli. Onu kaybetme gibi bir aptallık yapma lüksüne sahip değiliz, kaybedemeyiz. Bu doğal harikayı yerinde görerek, sizi de bir Kazdağları sevdalısına dönüştürmek istiyoruz, ciddiyiz.
Biga Yarımadası’na uzanan Kaz Dağları; batıda Dede Dağı, ortada Kaz Dağlarını oluşturan üç tepesi (Babadağ, Karataş Tepe, Sarıkız Tepesi), doğuda Eybek Dağı, kuzey doğusunda ise Kocakatran Dağı ile Gürgen Dağları’ndan ibarettir.
Kazdağları’nın çevresinde yerleşim yerleri oldukça azdır. Kazdağları ormanlık alanlardan oluşur. En ünlü ağaçları sadece bu dağda yetişen Kaz Dağı göknarıdır. Bunun yanında meşe ağaçları, kestane ağaçları, gürgen ağaçları ve karaçam ağaçları Kazdağları’yla bütünleşmiş temiz ve doğal havasının nedeni olmuştur.
Büyük gün geldi çattı kahveler içildi. E tabii gençler anlaşmış ailelere ne demek düşer ki evetten başka? :)
Başladı telaşeler, düğün salonuydu, çeyiziydi, davetiyeler, damatlık, gelinlik, ev, beyaz eşya derken bu yorgunlukta birde düğün günü geldi. Takısıydı pastasıydı yüzüğüydü yepyeni bir hayatın ilk adımları atıldı bile. Tabii, kim ne takmış burasıda önemli :)
Tatili doğanın içinde ve muhteşem yerlere sahip bir bölgede yapmak isteyenler bunun için İda Natura Kazdağları Butik Otel ile istedikleri bu tatili rahatlıkla yapabilirler. Kazdağları Otelleri seçeneği arayanlar için burası Kazdağları eteklerinde bulunan oldukça sıcak bir ortam olarak sizleri bekliyor. Tatilini burada yapanlar efsanelere konu olmuş Sarıkız Tepesi zirvesini de gün içinde istedikleri zaman ziyaret etme imkanı bulabilirler. Aynı şekilde çevrede yakın olan bütün antik kentleri ve tarihi yerleri gezerek tamamen doğanın içinde bir tatil yaşayabilirler. Huzurlu ve sesten uzak bir tatil hayal ediyorsanız burası aradığınızı bulabileceğiniz imkanı sizlere sunuyor.
Kazdağları yurdumuzda oksijenin en bol olduğu köşelerinden biridir. Pek çok efsaneye konu olan bu yeşili bol, şelaleleri, dereleriyle kendine hayran bırakan yere gittiğinizde tüm sıkıntılarınızdan kurtulup hafiflemeniz mümkün olacaktır. Ayrıca, gittiğinizde mutlaka kalıp biraz daha dinlenmek isteyebileceğiniz için Kazdağları otelleri size çok güzel imkânlar sağlıyor. Biga yarımadasının en yüksek tepesi olan Kazdağları, eskilerin de öğütlediği üzere hala doğal varlığını koruyabilmektedir.
Kazdağları yani eski yunan mitolojisinde geçtiği üzere İda Dağları, Ege Bölgesi dahilinde yer alan yer yüzündeki cennetlerden bir tanesi olarak bilinmektedir. Kaz Dağı, sahip olduğu tarihi değerleri, doğasının muhteşem güzelliği, benzersiz manzarası, fauna, flora ve endemik bitki zenginliğinin yanı sıra, bol su kaynakları sayesinde öne çıkmaktadır. Hasanboğuldu ve Sarıkız gibi tarihinin en önemli kültürel değerleri de Kazdağları bünyesinde yer almaktadır.
Kaz Dağı veya İda Dağı; hangi isimle anılırsa anılsın onun güzelliği ve görkemi bugün olduğu gibi Antik Çağ insanlarını da etkilemiş olmalıydı. İşte bu nedenledir ki, Antik Çağ mitoslarında tanrıların mekânı olarak sıkça adı geçer. Bu dağlar bazen tanrılara veya efsanevi kişiliklere ev sahipliği yapar, bazen de çok önemli olaylara. Antik Çağ insanı tanrılarının, Yunanistan’ın Olympos isimli en yüksek dağında yaşadıklarına, nektar içip ambrosia yediklerine inanırdı. Batı Anadolu’da ise tanrılar için en uygun yer ancak İda Dağı olabilirdi.
Aslında İda Dağı ününü, ünlü ozan Homeros’a borçludur. Homeros’un İlyada Destanı sayesinde, dünyanın en tanınan dağlarından biri olmuştur.
Antik Yunan Mitolojisinde en ünlü mitosların pek çoğunda olaylar İda Dağı’nda geçer.
Sarıkız, Çanakkale İli’ne bağlı Ayvacığın bir köyünde ailesi ile yaşarken, küçük yaşta annesi vefat eder. Babası Sarıkız’a “biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim” der ve Kazdağları’nın eteğinde Güre Köyü’nün yakınlarında ki Kavurmacılar Köyü’ne gelerek yerleşirler. Çobanlık yaparak geçimlerini sağlarlar. Zamanla köyde çok sevilir, sayılırlar. Köyün yaşlıları, gençleri Sarıkızı’n babasına akıl danışır. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler.